Haylaz Mardin Escort Kızı

Mardin Escort daracık sokakları, taş evlerin arasında yankılanan sessizlikle sarmalanmıştı. Yaz gecesi, taş duvarlardan yayılan sıcaklığı hala koruyordu. Ancak bu sessizliğin ardında, şehrin en eski mahallesi olan Dara’da bir sır saklıydı.

Zeliha, herkesin tanıdığı o haylaz Mardin kızıydı. Uzun siyah saçları, keskin bakışları ve cesur tavırlarıyla mahallenin hem neşesi hem baş belasıydı. On altı yaşına bastığında, kendi başına kervansaraylarda dolaşır, taş duvarlara tırmanır ve çocuklarla oyun oynardı. Ama Zeliha’nın hayatı bir gecede değişti.

O yaz gecesi, mahallede bir cenaze vardı. Mardin Escort Bayan Hayriye Teyze’nin torunu Cemal, evinin avlusunda ölü bulunmuştu. Boynunda garip bir iple boğulma izleri vardı. Mahallede bir şok dalgası yayılmıştı; herkes Cemal’i severdi. “Kim yapar bunu? Hem de böyle bir çocukken?” diye konuşuyorlardı insanlar.

Zeliha, olan bitene kayıtsız gibiydi. O, hep yaptığı gibi Dara harabelerine kaçmış, geceyi yalnız geçirmişti. Ertesi sabah, cenazenin olduğu sokağa döndüğünde herkesin dikkatini çekti. Ayağında çamur, üzerinde eskimiş beyaz elbisesi ve yüzünde esrarengiz bir ifade vardı.

Köyün imamı Halil Hoca, Zeliha’yı yanına çağırdı.
“Evladım, bu gece neredeydin?” diye sordu.
“Dara’da, hocam. Yıldızlara baktım. Kimseye bir şey yapmadım,” dedi Zeliha, soğuk bir sesle.

Ancak Zeliha’nın üzerinde çamur olduğunu görenler, onun Dara’da mezarlıkların olduğu yere gittiğini düşündüler. Söylentiler hızla yayıldı. Cemal’in ölümünden sonra herkes Zeliha’ya kuşkuyla bakıyordu. Kimse bunu yüksek sesle söyleyemese de onun haylazlığını, başına buyrukluğunu ve tuhaf hallerini suçlu bir davranışın işareti olarak görmeye başlamışlardı.

Bir akşam, mahallede Mardin Eskort yaşayan polis memuru Kerim, Zeliha’yı sorgulamak için evine gitti. Ancak Zeliha’nın annesi Saliha Hanım kapıyı açtığında yüzü bembeyazdı.
“Zeliha yok… Geceden beri kayıp,” dedi titreyen bir sesle.

Zeliha’nın Dara harabelerinde olabileceğini düşünen Kerim, birkaç genç adamla birlikte onu aramaya çıktı. Gecenin karanlığında Dara, korkutucu bir mezar kenti gibiydi. Ay ışığı taş yapıları aydınlatırken birden bir çığlık yankılandı.

Çığlığı duydukları yere koşan Kerim ve ekibi, Zeliha’yı buldu. Kanlı elleriyle bir kayanın başında oturuyordu. Gözleri boşluğa bakıyordu. Önünde ise kanlar içinde bir bıçak ve yerde yatan bir adam vardı.

Kerim, Zeliha’nın yanına yaklaşıp adamı kontrol etti. Bu, mahalledeki kuyumcu Bedir Ağa’ydı.
“Zeliha! Ne yaptın?” diye sordu Kerim, öfkeyle.
“Ben yapmadım…” dedi Zeliha. Ancak sesi çoktan kaybolmuş gibiydi.

Bedir Ağa’nın ölümü, Cemal’in ölümüyle bağlantılı mıydı? Zeliha suçlu muydu, yoksa her şey bir komplonun parçası mıydı?

Zeliha o gece tutuklandı, ancak gerçeğin peşine düşen biri daha vardı: Cemal’in abisi Yusuf. Yusuf, kardeşinin ölümünün arkasındaki sırları çözmek için kendi araştırmasını yapmaya başladı.

Harabelerde bir günlük buldu. Günlük, Zeliha’nın yazdığı bir defterdi. İçinde Cemal ve Bedir Ağa hakkında şok edici gerçekler vardı. Cemal’in Bedir Ağa’nın sakladığı bir altın definesini bulduğunu ve bunu birilerine söylemekle tehdit ettiğini yazmıştı. Ancak kimse Zeliha’nın bu defteri nasıl ele geçirdiğini veya Bedir Ağa’yı neden öldürdüğünü anlamıyordu.

Peki Zeliha gerçekten suçlu muydu? Yoksa haylazlığının kurbanı mıydı?

Mardin’in taş duvarları bu sorulara cevap vermezken, Dara’nın karanlık sırrı hala çözülmeyi bekliyordu.

https://mx47.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Diyarbakır Escort Diyarbakır Escort Diyarbakır Escort Bayan Mardin Escort Mardin Escort Mardin Eskort Bayan Diyarbakır Eskort Gaziantep Escort Midyat Escort Nusaybin Escort Van Escort Van Escort Bayan van Eskort ofis Escort ofis Eskort Diyarbakır Escort Diyarbakır Eskort Diyarbakır EscortDiyarbakır Escort Diyarbakır Escort Diyarbakır Escort Diyarbakır EscortDiyarbakır Escort Nusaybin EscortMardin Escort>Mardin Escort Mardin Escort Adana Escort